TÜRK-İŞ EMEĞİN KALESİDİR

Hükümet ile Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), yaklaşık 170 bin kamu işçisinin mali ve sosyal haklarını belirleyen Kamu Kesimi Toplu Sözleşmesi Çerçeve Protokolü üzerinde bir anlaşmaya vardı.

Yaşanan bu süreçte, Türk-İş Başkanı Sayın Ergün Atalay, Türk-İş Yönetim Kurulu ve Türk-İş'e bağlı sendikalar, işçinin alın terini savunmak, ülkenin temel dinamiklerini korumak ve ülkemizin başına gelebilecek her türlü zarardan memnuniyet duyacak kesimlere meydan bırakmamak için onurlu bir duruş sergilemişlerdir.

Fakat yaşanan bu süreçte, emeğin kalesi olan Türk-İş'i istemeyenler, tek korkuları Türk-İş olanlar, Türk-İş'in içinde olup da kalbi emek ve alın teri için atmayanlar, oluşturdukları kirli algı ile bir karalama kampanyası başlatmışlardır.

Sayın Atalay yapmış olduğu açıklamada; "Ben işçileri utandıracak bir şey yapmadım. Beni tanıyan, bizim geçmişimizi bilenler bilir. Biz her zaman işçilerden yana olduk, olmaya da devam edeceğiz" dedi.

Evet, biz Sayın Atalay'ı tanırız;

15 Temmuz gecesi, birileri ülkeden kaçma, darbeden rol çalma peşindeyken meydanlarda, Hakk'ı haykırmasından tanırız.

Kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir diyerek siyasilerin karşısında dimdik duruşundan tanırız.

Ergün Atalay döneminde alınan asgari ücret zamlarından tanırız.

Biz, Ergün Atalay'ı üyesiyle el ele verdiğinde, yüzündeki mutluluktan tanırız.

1 Mayıs'ta meydanlarda, Cenevre'de kürsülerde, karşısında kim olursa olsun dosdoğru sözlerinden tanırız.

Kendisinin de ifade ettiği gibi, Sayın Atalay, işçisini utandıracak bir şey yapmamıştır. 

Türk-İş Konfederasyonu Başkanı Sayın Ergün Atalay'a bugüne kadar olduğu gibi bugün de haklı olduğu davada arkasında olduğumuzu açık yüreklilikle belirtiyoruz.

                                                                                                              T.ÇİMSE-İŞ SENDİKASI

                                   GENEL YÖNETİM KURULU